Estağfirullah mı Estağfurullah mı?
Bazen kelimeler arasında bir fark yokmuş gibi gelir, ama o fark, içinde yıllar biriktirmiş duyguların, anıların ve anlayışların birleşimidir. Şu an belki de aklınızda bu soruyu soruyorsunuz: “Estağfirullah mı, Estağfurullah mı?” Evet, bu iki kelime arasındaki ufak fark, bazen büyük bir anlam taşıyabilir. Şimdi size, bir kadının ve bir erkeğin bakış açılarıyla, bu iki kelimenin aslında ne ifade ettiğini anlatan bir hikaye paylaşmak istiyorum.
Bir Akşam, Bir Çatışma, Bir Farklılık
Ayşe ve Mehmet, yıllardır evli bir çiftti. Her zaman birbirlerini tamamladıklarını düşünürlerdi. Bir akşam, Ayşe bir hata yaptı. Yemek masasında yanlış bir şey söyledi ve Mehmet’in kafasında bin bir soru işareti oluştu. Ayşe, yanlış anlaşılma yüzünden huzursuz olmuştu. Bir hata yapmıştı, ama içinde yoğun bir pişmanlık vardı. “Estağfirullah” dedi, ama içindeki sıkıntı bir türlü geçmiyordu.
Mehmet, başını kaldırıp Ayşe’ye baktı. “Estağfirullah ne demek?” diye sordu. Ayşe, bu soruyu duyunca biraz şaşırdı, çünkü Mehmet her zaman olduğu gibi çözüm odaklıydı. Bir sorun var, çözülmesi gerek, değil mi? Ama bu kez biraz farklıydı. Ayşe, yanlış anlamalar yüzünden bir çözüm bulmanın bu kadar basit olmadığını fark etti.
Mehmet, “Bu sözcük yanlış mı kullanılıyor? Bu kadar da dert edilmez ki” dedi. Biraz soğukkanlılıkla, biraz da mantıklı bir yaklaşım sergileyerek “Estağfurullah” demek gerektiğini savunuyordu. O, kelimenin yanlış söylenmesinin bir anlam ifade etmediğini düşündü. “Neyse,” dedi, “Bu yanlış kelime kullanımını şimdi geçelim, sen özür dilediğine göre her şey yolunda.”
Farklı Bir Bakış Açısı
Ayşe, Mehmet’in söylediklerine kulak verdi ama bir şeyler eksikti. Onun çözüm odaklı yaklaşımını ve mantıklı düşünme tarzını severdi, ama bu durum bir duygusallıktan ibaretti. Ayşe, kelimeleri sadece yanlış bir sözcük olarak değil, daha derin bir anlamla düşünüyordu. “Estağfirullah” derken, o sadece bir kelimeyi değil, kalbinde hissettiği pişmanlığı ve samimiyeti ifade ediyordu. Onun için kelimeler, ruhunun bir yansımasıydı.
Bir kadın olarak, Ayşe her zaman ilişkiyi daha duygusal, empatik bir şekilde ele alıyordu. Hataları düzelterek, bağlarını güçlendirerek ilerlemeyi tercih ederdi. “Estağfirullah” demek, onun için içsel bir temizlenme ve pişmanlık duyma anıydı. Yalnızca kelimelerle değil, hisleriyle de temizlenmek istiyordu. Bu kelime, bir iç hesaplaşma gibiydi; birinin gönlünü alırken, kalbinde derin bir sorumluluk hissediyordu.
Farklılıklar ve Ortak Nokta
Ayşe, Mehmet’in çözüm odaklı bakış açısını anladı, ama ona kendi bakış açısını anlatması gerektiğini düşündü. “Biliyor musun,” dedi, “Estağfirullah demek, aslında ‘affet’ demek gibidir. Bu bir içsel özürdür. Kendi içimdeki hatayı, pişmanlığı kabul ettiğim bir an. Hatalarımızı sadece düzeltmekle değil, ruhsal olarak da kabul etmemiz gerekiyor. Bu, bir kalbin temizlenmesidir.”
Mehmet, başını sallayarak dinledi. “Anlıyorum,” dedi. “O zaman ben de, ‘Estağfurullah’ demek istiyorum, çünkü seni kırdığımı hissettim. Ve ben de affedilmeyi diliyorum.”
Ve birden, Ayşe’nin gözleri hafifçe parladı. İşte tam da bu an, kelimelerin ve anlamların ötesine geçmişti. Bir kadın ve bir adam, hem aynı şeyi farklı kelimelerle ifade etmiş, hem de aynı duyguyu taşımışlardı. Ayşe, Mehmet’in “Estağfurullah” demesinin de bir özür ve affedilme anlamı taşıdığını fark etti. Bazen, kelimelerin arasındaki küçük farklar bile, kalpten kalbe bir köprü kurabiliyor.
Sonuç: Kelimeler ve Anlamları
Ayşe ve Mehmet’in hikayesi, sadece bir kelimenin ne kadar derin anlamlar taşıyabileceğini gösteriyor. “Estağfirullah” ve “Estağfurullah” arasındaki fark, belki de bir erkeğin çözüm odaklı yaklaşımını, bir kadının ise duygusal ve empatik bakış açısını simgeliyor. Bazen kelimeler, görünenden çok daha fazlasını anlatır. Kelimenin doğru telaffuzu bir yere kadar önemli olabilir, ama önemli olan, o kelimenin içindeki niyet ve duygudur.
Bunu hepimiz zaman zaman unutuyoruz. Her kelimenin bir gücü var; bir bakış, bir sözcük, bazen bir özür, hayatın her anında bizi birbirimize daha yakınlaştırabilir. O yüzden, ister “Estağfirullah” ister “Estağfurullah” diyelim, önemli olan samimiyetle içtenlikle söylediğimizde, kalbimizin en derin köşesinden gelen bir anlamı ifade ediyor olmamızdır.
Şimdi siz, hangisini daha çok tercih ediyorsunuz? Kelimeler size nasıl hissettiriyor?