En Tiz Ne Demek? Felsefi Bir Bakış Açısı Bir Filozofun Bakışıyla Başlangıç Dil, insanın düşünceye verdiği şekli yansıtan bir aynadır. Her kelime, bir anlam dünyası içerir ve her anlam, insanın dünyaya nasıl baktığını gösterir. Bugün, dilin bu derin yapısını, “en tiz” kelimesi üzerinden irdeleyeceğiz. “En tiz ne demek?” sorusu, kulağa basit bir dilsel ifade gibi gelebilir, ancak felsefi bir bakış açısıyla ele alındığında, bu soru çok daha derin anlamlar taşır. Bu yazıda, kelimenin anlamını etik, epistemoloji ve ontoloji gibi temel felsefi perspektiflerle tartışacak, daha derin düşünsel alanlara adım atacağız. En Tiz: Sesin ve Anlamın Derinlikleri “En tiz” ifadesi, genellikle müzikle…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Migros Devletin Mi? Güç, İktidar ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Siyasal Analiz Siyaset bilimi, toplumsal yapıları, güç ilişkilerini ve iktidarın nasıl işlediğini anlamaya yönelik derin bir çaba gerektirir. Toplumlar, tarih boyunca farklı iktidar biçimleri, ideolojiler ve kurumlar aracılığıyla şekillenmiş, çeşitli güç dinamiklerine dayalı olarak varlıklarını sürdürmüştür. Ancak bu dinamikler her zaman sabit değildir; değişir, evrilir ve şekillenir. Migros gibi büyük kurumlar, bu iktidar ilişkilerinin birer yansımasıdır. Peki, Migros devletin mi? Bu soru, sadece ekonomik bir sorudan daha fazlasını ifade eder; aynı zamanda iktidar, kurumlar, ideoloji ve vatandaşlık arasındaki karmaşık ilişkiyi anlamamıza yardımcı olabilir. Migros ve Devlet: Güç İlişkileri ve Toplumsal…
Yorum BırakGiriş: Güç, Söylem ve “La Hüve”nin Sessiz Politikası Bir siyaset bilimci olarak, toplumun dilinde gizlenen iktidar biçimlerine her zaman dikkat kesilirim. Çünkü güç yalnızca kurumların değil, kelimelerin içinde de saklıdır. “La hüve” — Arapça kökenli bu kısa ifade, görünüşte basit bir dilsel kalıptır. Ancak iktidarın meşruiyetini, toplumsal itaat biçimlerini ve bireyin sistem karşısındaki konumunu anlamak isteyen biri için çok şey söyler. Kelime, “O yoktur” veya “O değildir” anlamına gelir. Dini literatürde “La hüve illa hüve” yani “O’ndan başka O yoktur” ifadesiyle yer alır; varlık ve yokluk arasındaki metafizik dengeyi anlatır. Ancak bu yazıda, “La hüve”yi yalnızca teolojik bir söylem olarak…
Yorum BırakHesap Uzmanı Olmak İçin Hangi Bölüm Okunmalı? Kelimenin gücüyle dünyayı şekillendiren, anlatıların derinliklerinden insanlık halleri çıkaran bir edebiyatçının gözünden bakıldığında, bir kişinin meslek seçimi, tıpkı bir romanın ana karakterinin yolculuğu gibidir. Her seçim, bir hikayenin başlangıcını işaret eder ve ardında birçok farklı anlatıyı, seçenekleri ve olasılıkları barındırır. Hesap uzmanı olmak, yalnızca sayıları doğru okumak ve finansal denetim yapmakla sınırlı bir iş değil; tıpkı iyi bir edebiyat eserinin her satırında olduğu gibi, dikkatli bir okuma, analiz etme ve doğru yönlendirme becerisi gerektirir. Peki, bu yolda hangi bölüm tercih edilmeli? Hangi akademik yol, hesap uzmanı olmak isteyen bir birey için en doğru…
Yorum BırakHercai Kulübe Nerede? Ekonominin Gözünden Bir Sorgulama Ekonomik analiz, çoğu zaman rakamlar ve grafiklerle sınırlı görülür; oysa ekonominin özü, insan davranışlarının seçimlerle şekillendiği bir sahnedir. Kaynaklar sınırlıdır; bireylerin, toplumların ve kurumların bu kıt kaynakları nasıl paylaştığı ise yaşamın tüm alanlarını belirler. “Hercai kulübe nerede?” sorusu yüzeyde basit bir merak gibi görünse de, ekonomik bir gözle bakıldığında derin bir anlam taşır. Bu soru, hem bireysel tercihlerimizi hem de piyasanın görünmez elini anlamak için bir metafora dönüşür. Kıt Kaynaklar ve Seçimlerin Bedeli Ekonominin temel ilkesi, kıtlık ilkesidir. Her birey, sınırlı kaynaklar karşısında sonsuz gibi görünen ihtiyaçları arasında seçim yapmak zorundadır. “Hercai kulübe…
Yorum BırakHelezon Ne Demek Osmanlıca? Dönüşün, Devamlılığın ve İnceliğin Sembolü Tarih boyunca kelimeler yalnızca anlam taşıyıcısı değil, aynı zamanda düşünce biçimlerinin de yansıtıcısı olmuştur. “Helezon” kelimesi de bunlardan biridir. Osmanlıca’da “helezon”, kökeni itibarıyla Arapça ve Yunanca etkiler taşıyan, hem maddi hem de soyut çağrışımlara sahip bir kavramdır. Dönmek, kıvrılmak, dairesel bir biçimde ilerlemek anlamlarına gelir. Ancak bu kelime, sadece bir spiral ya da vida şekliyle sınırlı değildir; aynı zamanda Osmanlı düşünce dünyasında sürekliliği, dönüşü ve devinimi temsil eder. Osmanlıca’da “Helezon”un Kökeni ve Anlam Katmanları Osmanlıca metinlerde “helezon” kelimesi genellikle dönerek yükselen şekiller veya spiral biçimler anlamında kullanılmıştır. Bu kullanım, hem mimaride…
Yorum BırakTalat Aydemir Ne Zaman Öldü? Bir İdealistin Sessiz Çığlığı Bazı hikâyeler vardır, yalnızca tarihin sayfalarında değil, insanların kalplerinde yankılanır. Talat Aydemir’in hikâyesi de onlardan biri. Onun adı geçtiğinde, bir dönemin çatışan umutları, hırsları ve kırılgan idealleri gözümde canlanıyor. Bugün sana bir tarih dersi anlatmayacağım; bir insanın inancı uğruna verdiği mücadeleyi, o mücadelenin ardında kalan sessizliği paylaşmak istiyorum. Bir Askerin Hikâyesi: Talat Aydemir’in Adımları 1960’ların başı… Türkiye, siyasi çalkantıların, ekonomik sancıların ve toplumsal kırılmaların arasında yönünü arıyordu. Binbaşı Talat Aydemir, Harbiye’nin disiplinli duvarları arasında yetişmiş bir subaydı. Onun için “askerlik”, yalnızca bir meslek değil, bir inanç biçimiydi. Cumhuriyet’i koruma düşüncesi, kanına…
Yorum BırakHedonizm Hangi Felsefe? İnsan Ruhunun Haz ve Anlam Arayışına Psikolojik Bir Bakış Bir psikolog olarak sıklıkla şu soruyla karşılaşırım: İnsan neden sürekli mutlu olmak ister, ama aynı zamanda mutlulukla neden bu kadar zorlanır? Bu sorunun kökeninde, binlerce yıllık bir düşünce biçimi yatar: Hedonizm. İlk bakışta sadece “haz peşinde koşmak” gibi algılansa da, hedonizm aslında insanın iç dünyasıyla, seçimleriyle ve duygusal dengesiyle doğrudan ilişkili bir felsefedir. Hedonizm Nedir ve Hangi Felsefeye Aittir? Hedonizm, kökeni Antik Yunan’a dayanan bir felsefi akımdır. Yunanca “hedone” kelimesi, “haz” anlamına gelir. Bu düşünceye göre, yaşamın nihai amacı haz almak ve acıdan kaçmaktır. Felsefi olarak hedonizm, etik…
Yorum BırakGüncelleme Yapınca Her Şey Silinir mi? Dijital Dünyadan Siyaset Bilimine Bir Bakış Güç İlişkileri ve Yenilenmenin Siyaseti Güncelleme… Sadece telefonlarımızın veya sistemlerimizin değil, toplumların da kaçınılmaz kaderi. Bir siyaset bilimci gözüyle bakıldığında, her güncelleme bir iktidar hamlesidir. Zira kim güncellerse, geleceği o belirler. “Güncelleme yapınca her şey silinir mi?” sorusu bu anlamda sadece teknolojik bir kaygı değil; toplumsal hafızanın, kurumsal istikrarın ve iktidar sürekliliğinin sorgusudur. Bir devlet, sistemini “güncellerken” vatandaşın hafızası, alışkanlıkları ve kimliği ne ölçüde korunur? Bir lider, reform yaparken “eski düzeni silmeden” yeniyi inşa edebilir mi? İşte bu sorular, güncelleme metaforunun siyaset bilimiyle kesiştiği noktadır. İktidarın Güncelleme Arayışı…
Yorum BırakGözleme İçin Hangi Peynir Kullanılır? – Bir Felsefi Sorgulama Denemesi Giriş: Bir Filozofun Sofrasında Soru Bir filozof için her soru, görünenden daha derin bir anlam taşır. “Gözleme için hangi peynir kullanılır?” sorusu da bunlardan biridir. İlk bakışta mutfakla, damak zevkiyle ya da yöresel tercihlerle ilgili gibi görünse de, aslında varoluşun, bilginin ve ahlâkın doğasına dair ipuçları taşır. Çünkü her seçim – hatta bir peynir seçimi bile – bir değer yargısı, bir bilgi biçimi ve bir varlık anlayışı içerir. Bu nedenle, bu soruyu üç felsefi alan üzerinden incelemek mümkündür: etik, epistemoloji ve ontoloji. Etik Perspektif: Doğru Peyniri Seçmek Bir Ahlak Meselesi…
Yorum Bırak