İçeriğe geç

Hizar Osmanlıca Ne Demek

Osmanlıca mülâhaza ne demek?

“Consideration” kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir. “Lehez” kelimesinden türemiştir ve “düşünmek, değerlendirmek, kafa yormak ve değerlendirmek” anlamına gelir.

Ezhâr ne demek Osmanlıca?

(ﺍﺯﻫﺎﺭ) i. (Ar. zehre – zehere “çiçek” ezhār’ın çoğulu) Çiçekler: Ezhâr-ı kaynakların en güzel yüzü görünen (Sâmipaşazâde Sezâî) idi.

Hû ne demek Osmanlıca?

Hu (Arapça هو), “O” anlamına gelen bir Arapça terimdir. Tasavvuf edebiyatında, genellikle Allah’a atıfta bulunmak için kullanılır.

Zevahir ne demek Osmanlıca?

Arapça kökenli olan “ظاهر” (zāhir) kelimesinden türemiştir. “Zāhir” kelimesi Arapçada “açık, görünür, belirgin” anlamına gelir ve kökeninde dışsal bir ifade vardır. Anlamı: “Zevahir” kelimesi açık, görünür ve belirgin olan şeyleri ifade etmek için kullanılır.

Mafiha Osmanlıca ne demek?

(ﻣﺎﻓﻴﻬﺎ) i. (ar. mā “şey” ve fī-hā “onun içinde, içinde” ve mā-fі-hā) Dünya ve mâfihâ kelimelerinin okunuşunda geçer ki “dünya ve dünyadaki her şey” demektir: Hâşâ ikbâl-i âlem-gîr-i Şer’î ki, saflarından / Dünya dünyalıklaşır ve mafîhâ serâser hurrem-i tevfîk (Leskofçalı Gālib).

Münkat ne demek Osmanlıca?

Aralıklı ve bitmek üzere. Aralarında hiçbir bağ yoktur, ayrıdırlar. Herkesten ayrılıp bir kişiyle kalmak.

Elhak ne demek Osmanlıca?

(ﺍﻟﺤﻖّ) sıf. (Ar. tasvir harfi el- ve ḥaḳḳ ile el-ḥaḳḳ) Gerçekten, gerçekten, gerçekten: Dünyaları fetheden atalarımız Elhak/Âdil idiler, onlar hakkı (Mehter Marşı) zikreden hafızlardı.

Hazain ne demek Osmanlıca?

(ﺧﺰﺍﺋﻦ) i. (Ar. ḫazіne, ḫazā’in çoğulu) hazineler: Tekrar çok gördüm / Tekrar bazı hazineler buldum (Ziyâ Paşa).

Efraz ne demek Osmanlıca?

( ﻓﺮﺍﺯ– ﺍﻓﺮﺍﺯ) sıf. (Farsça efrāḫten “yükseltmek”, efrāz > firāz) Sonu gelen sözcüklere “yükseltmek, kaldırmak” anlamı eklenerek Farsça ritimli bileşik sıfatlar türetilmiştir: Alem-efraz: Bayrağı çeken. Gerden-eraz: Başını kaldıran.

Huve ne demek?

İlk İslam filozofu Kindi, Arapçada “O odur, o kendisidir” anlamına gelen bu ifadeyi, bir cinsin türü içindeki her kişi için kullanmıştır. Bu nedenle, her kişi veya birey kendisiyle özdeştir; başka hiç kimse değildir.

Cuhud ne demek Osmanlıca?

Bilerek inkar etmek. Bildiğiniz halde yanlış bir şey söylemek. Birini yanlış bulmak.

Huruşan ne demek Osmanlıca?

(ﺧﺮﻭﺷﺎﻥ) sıf. (Pers. ḫurūşān, ḫurūşі, “coşkulu olmak” kelimesinden) coşku, şelale: “Seyl-i hurûşan: coşku seli.” Öyleyse ruhum neden kederle harap oluyor? / Küçük bir göğüste (Mehmet Âkif) neden bir karmaşa okyanusu var?

Ziyâ ne demek Osmanlıca?

Ziyâ kelimesinin Türkçe-Türkçe sözlükteki anlamı (Osmanlı dönemi) ışık, aydınlatma, ışık.

Zeyrek anlamı ne?

Zeyrek dilimize Farsçadan girmiş bir kelimedir. Anlamı uyanık, anlayışlı, zeki demektir.

Zehre ne demek Osmanlıca?

Osmanlı Türkçesi [1] çiçek, şükufe. [2] (Zehres birleşimi” çoğulu: Azhâr): çiçek, beyaz, berrak, süs, süs, [3] (Zehre): kahramanlık, yiğitlik.

Müptelâ ne demek Osmanlıca?

Arapça blw kökünden gelen mubtalāˀ مبتلا kelimesi “sıkıntıya düşen, imtihan edilen kimse” anlamına gelir.

Müterakkî ne demek Osmanlıca?

(ﻣﺘﺮﻗّﻰ) sıfat. (Ar. teraḳḳī muteraḳḳі, “ilerlemek, yükselmek”) ilerleme ve gelişme, ilerlemiş, medeniyet düzeyi yükselmiş, ilerlemiştir. Müterakkiye (ﻣﺘﺮﻗّﻴﻪ) sıfat. Müterakki kelimesinin aynı manadaki muğlak şekli: “Akvâm-ı müterakkiye: Gelişmiş kavimler.”

Indi mülahaza ne demek?

Bir konu hakkında netleşinceye kadar derinlemesine düşünmeye refleksiyon denir.

Mülazım ne demek Osmanlıca?

Arapçadan dilimize giren “mülazım” kelimesi “mülazemet” kelimesinden türemiştir. Mülazemet, bir yerde kalmak, sürekliliği sağlamak ve sebat etmek anlamına gelir. Uzun süre bir yerde çalışan kişilere teğmen denir. Bu kelimenin çağrışımı teğmendir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort